HABER DETAY
- Ana Sayfa>
- Haberler >
Diğer Haberler
KENTSEL DÖNÜŞÜM” BASIN AÇIKLAMASI
17-Nisan
GPS (KÜRESEL KONUMLAMA SİSTEMİ)
17-Nisan
64963 tescilli kültür ve taşınmaz varlıkları
Tarih: 17 - Nisan
“MÜZELERDE YAPILAN SOYGUNLARDAN DAHA ÖNEMLİSİ YABANCILAR TARAFINDAN SATIN ALINMAK İSTENEN ARKEOLOJİK SİT ALANLARINDA YAPILACAK TALAN VE SOYGUNLARDIR”
Bilindiği üzere ülkemizde; 5278’i Arkeolojik Sit Alanı, 831’i Doğal Sit Alanı, 188’i Kentsel Sit Alanı, 125’i Tarihi Sit Alanı ve 390’da diğer Sit Alanlarından olmak üzere toplam 6812 Sit Alanı mevcuttur. Ayrıca; 45451’i İstanbul dışında 19512’si İstanbul’da olmak üzere toplam 64963 tescilli kültür ve taşınmaz varlıkları (Sivil Mimarlık Örneği, Dinsel Yapılar, Kültürel Yapılar, İdari Yapılar, Askeri Yapılar, Endüstriyel ve Ticari Yapılar, Mezarlıklar, Şehitlikler, Anıt ve Abideler, Doğal Varlıklar, Kalıntılar, Korunmaya Alınan Sokaklar) mevcuttur. Bu sit alanlarının ve tescilli kültür ve tabiat varlıklarının bir kısmı özel mülkiyete ait araziler üzerinde yer almaktadır.
Bilindiği üzere yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere T.C. sınırları içerisinde taşınmaz mal satışları 29.12.2005 tarih ve 5444 sayılı kanun ile 2644 sayılı Tapu Kanununda yapılan bir kısım düzenlemelerle denetim altına alınmış ve taşınmaz mal satışları bir takım sınırlamalara bağlanmıştır.
Ancak son günlerde T.C. Ticaret Kanunu esaslarına göre kurulmuş, hissesinin %51’i yabancı uyruklulara ait Türk Ticaret Şirketleri tarafından tescilli arkeolojik sit alanları içerisinde yer alan özel mülkiyete ait taşınmazları yüzölçümü sınırlaması olmaksızın satın alma teşebbüsleri olmaktadır. Ne yazık ki bu satışlar yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre mümkündür. Üzerine yapı ve her türlü tesis yapılması yasaklanmış bu tür alanların satın alınma nedenleri anlaşılamamaktadır. İyi niyet olduğu düşünülememektedir. Bu konuda Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurullarına ilgili şirketler tarafından kişisel sözlü başvurular yapılmaktadır.
T.C. sınırlarına ait coğrafya; arkeolojik açıdan, tarihi ve kültürel tabiat varlıkları açısından, doğal güzellikler gibi pek çok yönden incelendiğinde bir çok hazineye ev sahipliği yapmaktadır. Yabancıların T.C. mevzuatındaki boşluklardan yararlanarak iyi niyet olmadığı belli olan bu şekildeki taşınmaz mal edinmeleri ileride ülkenin ulusal politikalarını tehdit edebilecek bir takım düzenlemelere yada dayatmalara gitmelerinin önünü açacaktır. Bu nedenle T.C. kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin özellikle sit alanları gibi stratejik özellik arz eden yerlerdeki taşınmaz mal edinimlerinde bu şirketlerin hissedarların durumu ve hisse oranları incelenmeli ve bu satışlara bir takım kurallar getirilmelidir. Yada sit alanlarındaki taşınmazların kamulaştırılması veya satışının yasaklanması gündeme getirilmelidir.
Prof. Dr. Ferruh YILDIZ